İncir Kuşları – Kitap Yorumlarım

Kitap İsmi: İncir Kuşları

Yazar: Sinan Akyüz

Yayınevi: Alfa Yayıncılık

Sayfa Sayısı: 328

Türü: Roman

İlk Baskı Yılı : 2017

Dil : Türkçe

 

Roman 92 yıllarında Bosna’da gerçekleşen savaşı, ve savaş zamanından önce başlayan iki konservatuar öğrencisinin aşk hikayesini konu alıyor.

Teyzesi ile birlikte Saray Bosna’da yaşayan Suada, piyanist olma arzusuyla konservatuara başladığı gün hocasıyla tanışırken aynı zamanda ilk görüşte aşk yaşayacağı Tarık ile de karşılaşır. Bu karşılaşma aşklarının başlangıcı olur. Tarık Hristiyan bir anne ile müslüman bir babanın İslamiyeti seçmiş çocuklarıdır. Kalabalık ve birbirine bağlı bir ailesi olan Suada’nın tersine Tarık boşanmış bir anne-babanın tek evladıdır. Bu yüzden tüm içinde kalan duyguları, sevgisini Suada’ya verir. Suada okulun ilk günlerinden güzelliği ile herkesin diline düşer. Tarık ile güzel bir aşk yaşayan Suada, beklemediği bir anda Sırp sınıf arkadaşının kendisine aşkını ilan etmesi ile şaşkına döner. Bu olay romanın da seyrini değiştirecektir.

Bu aşkla ile iç içe anlatılan 1992-1995 yıllarında gerçekleşen Bosna savaşını okurken içinizi aşktan çok utanç duygusu kaplayacak. Sırpların boşnak kadınlarına yaptıkları her türlü zulmü anlatan yazar konuyu yine de Tarık ile Suada’nın aşkından ayırmıyor. Yalın ve akıcı bir dil kullanan yazar Bosna savaşının tüm detaylarını okuyucuya aktarıyor.

Maalesef keyifle okuyacağınız bir roman değil. Çoğu okuyucu için gözyaşı, hüzün ve utanç dolu bir okuma olmuş.

Kitapta savaşla birlikte aşkta ön planda lakin bu sevgi beni okuyucu olarak tatmin etmedi. Evet sanatçılar sevgi dili konusunda kabiliyetlidir, birbirlerine güzel sözler sarfedip savaş boyu aşklarını hiç unutmamış olmaları etkileyici sayılabilse de ben yine de daha aklıma kazınacak, içimi titretecek bir aşk öyküsü beklemiştim.

Yine de o dönemleri, insanların çektikleri zulümleri anlama açısından çok hızlı bitirebileceğiniz akıcı bir roman…

Son olarak bana göre kitabın tek özeti yine kitapta geçen bir cümle :

  • Biz Boşnaklar işkence yapan Sırplar ne yazık ki eski komşularımız, eskiden tanıdıklarımız ve birlikte oturup kahve içtiğimiz arkadaşlarımızdı. Aklım bir türlü almıyordu. Nasıl olup da bir anda değişmişlerdi?

Evet tarih her devir tekerrürden ibaret. Her ülke kendi içinde veya dışında her zaman en çok güvendiği, dostum dediği insanlardan yer darbeyi.

 

Arka Kapak…

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı. Takvim yaprakları 6 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu… Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış “Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti. Modern zamanlarda Avrupa’da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları… Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır.

Romanda altını Çizdiğim Cümleler:

  • İnsanın kalbindeki gerçek aşk, dört nala giden bir at gibiymiş. Ne dizginden anlarmış, ne de bir söz dinlermiş.
  • “Aşırı kıskançlık aşkın hastalıklı halidir,” dedim gülerek. “Beni deliler gibi sev; ama sevginden asla delirme.”
  • Sen benim özgürce nefes aldığım Saraybosnam gibisin.
  • ‘Gönül ağız açınca, dil konuşmaz olur, susarmış.’
  • Biz Boşnaklar işkence yapan Sırplar ne yazık ki eski komşularımız, eskiden tanıdıklarımız ve birlikte oturup kahve içtiğimiz arkadaşlarımızdı. Aklım bir türlü almıyordu. Nasıl olup da bir anda değişmişlerdi?
MAVİ

MAVİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *