Yazar: Tuğba Sarıünal
Kitap ismi: Fil Saati
Baskı Yılı: 2020
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa sayısı: 192
Genç yazar Tuğba Sarıünal’ın ismini her ne kadar 6 roman yazmış olsada ben ilk kez yeni çıkardığı Fil Saati kitabı ile duymuş oldum. Bu kitap ile birlikte çok fazla kitap siparişi vermiştim ve kitaba başlarken konusundan bi haber olarak başladım okumaya. Birde ne yalan söyliyeyim bir roman için çok kalın bir kitap değildi. Hızlıca okuyup bir başkasına geçerim diye düşündüm. Kitap ilk 30 sayfadan sonra öyle bir bağımlılık yaptıki sanırım son 100 sayfayı bir oturuşta bitirdim. Kitabı okurken kim bu yazar diye bir merak sardı ve araştırmalarım sonucunda yazarın aslında bir sağlık bilimleri mezunu olduğu ve sonrasında yaratıcı senaristlik dersleri aldığı bilgisine ulaştığımda bu kitabın kurgusunun nasıl bu kadar orijinal olduğunu anlamak çok da vaktimi almadı.
Evet, kitap sizi zaman içinde bir yolculuğa çıkarıp beyin devrelerinizi yakmaya yakın bir şekilde düşünmeye iten yaratıcılıkta bir konuya sahip. Mevlana’dan tutun da kuantum fiziğine kadar bulmaca çözercesine kitabın sayfalarını çeviriyorsunuz. Kitap Güneş ve Dünya karakterlerinin tanışmalarıyla sizi içine çekerken ne enteresan isimlerin buluşması diyerek ilk soru işaretini bırakıyor avuçlarınıza. Sonrası vay be dedirten hayal gücü ürünü bir roman.
Eren, Havva hanım, Eren’in anne ve babası, Psikolog Güneş, Kuantum fiziği ile ilgilenen Dünya, komiser Merih, Profesör Behram ve eşi…
Biraz Ahmet Ümit tadı almadım değil kitapta. Komiser kelimesi bile aklımıza Ahmet Ümit’i getirmeye yetiyor lakin o kadar başarılı bir kitap yazmışki yazar karşılaştırma yapmak yerine ikisinin yerini ayrı ve özel tutuyorsunuz. Kitap birde yine son zamanlarda okuduğum Selahattin Demirtaş imzalı Leylan kitabındaki biyoelektriksel aktiviteleri anımsattı. Son zamanlarda yazarların böyle yaratıcı ve bilimsel konuları romanlara entegre etmeleri hoşuma gitti gerçekten.
Yeni, farklı, bilim ile edebiyatı harmanlamış akıcı bir roman okumak isterseniz buyrun Fil Saatine…