Asya’da bir ”Avrupa” Ülkesi: Singapur

Güneydoğu Asya’nın en küçük ülkesi ve aynı zamanda dünyadaki sayılı şehir-devletlerinden biridir Singapur.

1300’lü yıllarda Endonezya Kralı’nın adada görüp etkilendiği aslanlardan dolayı ülkenin ismi Singapura olarak kalmış.

İngiliz sömürgesinden 1960lı yıllarda Malezya ile birlikte ayrılıp bağımsızlığını ilan etmiştir. Ana dili İngilizce olmakla birlikte ülkede Malayca’da büyük bir önem taşır çünkü Malaylar Singapur’un yerel halkıdır. Malaycanın dışında ülkedeki diğer baskın etnik grupların dilleri de konuşulmakta. Bunlar da özellikle Çince ve Tamil yani Hintlilerin kullandığı dildir.  Sağlık, eğitim, turizm gibi konularda yakın çevre ülkelere göre Singapur çok daha ileri seviyededir. 2020 dünyadaki en iyi üniversiteler listesinde National University of Singapur 11. sırada yer almaktadır. Bu sebeple ülke çok sayıda yabancı öğrenci de barındırmaktadır.

Bu kadar ansiklopedik bilgilerden sonra gelelim kendi Singapur Gezi maceralarıma. Maceralarıma diyorum çünkü 6 yıllık Malezya hayatımda sanırım 4-5 kez arkadaşlarla Singapur’a gitmişizdir. Biz böyle rahat rahat gidip gezip geliyorduk çünkü Singapur Türk vatandaşlarından vize talep etmiyordu. Şimdilerde değişti mi bilmiyorum. Malezya’nın Johor şehrine sınır olan Singapur yaşadığım Kuala Lumpur şehrinden otobüs ile yaklaşık 5 saat sürüyordu. Biz gece 12 otobüsüyle Singapur’a gider, otobüsten inince biraz dinlenmek biraz da şehirde hayatın başlamasını beklemek için Sultan Camii’sine gider biraz uyurduk. Oralarda camide uzanıp yatmak, uyumak çok normal karşılanır. Hatta Malezya’da üniversitedeyken öğrenciler ders aralarında mescite gidip uyurlardı. Velhasıl Sultan Camisinde bir gidişimizde orada görevli bir teyzenin dürtmesiyle uyanmıştık. Niyeyse bizi uyandırmış gidin başka yerde uyuyun demişti. Bizde niyeyse kalkıp gitmiştik. Şimdi olsa hayatta çıkmazdım 🙂

Singapur’da benim favori mekanım şehir merkezinden hızlı trenle ulaşılabilinen ve sonrasında isterseniz teleferik ile bağlantı sağlanan Sentosa Adası idi. İçinde Universal Studio’larını da barındıran bu ada tam bir eğlence merkeziydi. Kumsalı, yüzme imkanı, sınırsız eğlence aktiviteleriyle dolu dolu bir gününüzü geçirebileceğiniz bir ada.

                                        

Şehir-devlet olan Singapur’u baştan sona 2-3 farklı tren rotaları ile gezebilirsiniz. Yine Asya’nın vazgeçilmez alışveriş mekanlarından biri olan Chinatown Singapur’da da gidilmesi gereken yerlerden biri.

Yine şimdilerde Marina Bay Sands Otel ile adından sıkça söz ettiren Marina Bay bölgeside gökdelenleriyle büyüleyici yerlerden biri.

                                     

Turist olarak gezerken Malezya’da çok sık rastladığımız hırsızlık konusunda Singapur’da çok rahattık çünkü Singapur gayet güvenli bir ülkeydi. Ekonomisi Malezya’dan çok daha iyi olduğu için biraz daha pahalıydı ve helal yiyecek bulma imkanı Malezya kadar rahat değildi. Lakin en önemlisi Türk restoranı vardı ve her gidişimizde kebap yemeden geri dönmezdik 🙂 Bunun dışında yerel yemeklerde tabiki sınırsız seçenek sizleri beklemekte. Hele ki tropikal meyve sevenlerdenseniz Singapur’da diğer Asya ülkeleri gibi tropik meyve cenneti.

Asya’nın bu gelişmiş, modern, güvenli tek şehirlik devleti de tropikal ikliminden dolayı yılın her mevsimi gezmeye elverişli.

Korona günlerini atlattığımızda gezi listesine ekleyebileceğiniz harika bir ülke. Tabi gitmişken o taraflara listenize Singapura çok yakın olan Malezya, Tayland ve hatta Endonezya’yı da eklemeyi unutmayın 🙂

MAVİ

MAVİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *