Nedir Bu Hindi’nin Çektiği

Yazımın başlığının sonuna soru işareti koymadım. Bunu bir yakınma olarak da algılayabilirsiniz, Kürtçe gibi düşünüp soru işaretsiz bir soru olarak da.

Gerçekten nedir bu hindinin çektiği…

Her yılbaşında bir kesimden aynı bık bıklar. ”Müslüman Noel kutlamaz.”

Diğer kesim onlara inat der ki ”Evet müslüman Noel kutlamaz. Ama müslüman hırsızlık da yapmaz, müslüman tecavüz de etmez. Müslüman tecavüz edene sessiz de kalmaz. Kadına değer verir, dövmez, sövmez, ikinci sınıf muamelesi yapmaz.”

Bu iki yaklaşıma bakınca ne diyeyim, ikinci olan daha mantıklı bir cevap tabi ki.

Aslında bu konunun neresini düzeltsem bilemiyorum. Hani bir kıssadan hisse vardır ya bilen bilir:

Adamın biri “kurban” mevzuunu anlatıyormuş:

“Çocuğu olmayan Hz. Davut Allah’a dua etmiş, ‘ya Rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş. Dua tutmuş, Hz. Davut kızının adını Ayşe koymuş. Gel zaman git zaman çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail a.s gökten bir keçiyle çıkagelmiş. ‘Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et.’ demiş.
dinleyenlerden biri dayanamamış:
“Yahu bunun neresini düzelteyim; Hz. Davut değil Hz. İbrahim; kız değil erkek; Ayşe değil İsmail; Azrail değil Cebrail; keçi değil, koç.”

Bu konu da aynen bu fıkra gibi. Kuzey Amerikalılar hindiyi ”Thanksgiving” gününde yani Türkçesiyle Şükran Günü dedikleri gecede ailecek bir araya gelip akşam yemeğinde yerler.

Peki Noel baba ve ağaç süsleme işi nerden çıkmış? Christmas dedikleri gece yani 25 Aralık gecesi de Hz. İsa’nın doğumunu kutladıkları gece. Akşamdan aileler Christmas Tree dedikleri süslemeli çam ağacının altına hediyeler bırakırlar. Çocuklar da sabah onları Noel Baba getirmiş gibi açıp mutlu olurlar.

Şimdiii gelelim Müslümanlara veya Müslüman Türklere. Biz de bu Thanksgiving hindisini, Christmas’ın Noel babasını ve çam ağacını alıp yıl başındaki kutlamalarda kullanmışız. Kullanmışız dediysem vallaha ben yapmadım.

Biz küçükken o gün markete bile gidilmezdi. Aman kimse görmesin alışveriş yaptığımızı yoksa insanlar yılbaşı kutladığımızı düşünür filan derlerdi. Dedem rahmetli her sene alışveriş yapar bizi de akşam oturmasına çağırırlardı. Küçüktük daha biz. Ama hiç yılbaşı gecesi onlara gitmezdik. Haram mıydı günah mıydı o gece insanın ailesiyle oturup yemek yemesi, eğlenmesi … Hatta annemle konuştuk. Kadının canı hindi istemiş ama almasınmış, yılbaşıymış bugün. Pazartesi alıp yermiş. Niye dedim, bugün yersen günah mı olur? Babam bişey demedi ama ters ters baktı. Sanırım kızı elden gidiyor diye korktu.

Saat gece 12 olduğunda illa yeni yıla dua ederek girilmeliydi. Edelim tabi duamızı da ama eğlenmeyi niye kendimize günah gibi kılmışız şu an hiç anlam veremiyorum.

Neyse… Bu gece hindiyi pişirip yiyenlere afiyet olsun. Neticede Onlar hindiyi Ekim ayında (Kanadalılar) yedi. Onlara benzeyip Hristiyan olmaz bence yiyenler. (Bu arada lütfen beni yeni nesil hoca sanıp fetva verdiğimi sanmayın. Öbür tarafta karşılaşmayalım aynı saflarda :=)

Ben de gideyim bi cupcake yapayım. Akşam yeni yılın gelişini kutlayalım Müslüman NOEL kutlamaz diyenlere inat. Evet ben NOEL değil Yeni Yılı kutluyorum diyelim… Seneye yine aynı tartışmalarda görüşmek üzere.

Umarım yeni yıl giden 2020’yi aratmasın.

Umarım yeni yılda bu yaşınıza kadar biriktirdiğiniz dostlarınız yine yanınızda olsun.

Yeni yıl sağlık mutluluk ama en çok da HUZUR getirsin…

 

MAVİ

MAVİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *