Kağıttan Hayatlar (Paper Lives)

 

Netflix Türkiye’nin dağıtımcılığını yaptığı, kendisini Ayla ve Müslüm filmlerinden de tanıdığımız Can Ulkay’ın yönetmen koltuğunda olduğu ve Çağatay Ulusoy, Turgay Tanülkü, Selen Öztürk, Ersin Arıcı gibi isimlerin ana oyuncuları oluşturduğu Kağıttan Hayatlar filmi son günlerin iddialı ve ilgi çeken filmlerden biri oldu.

Filmi kısaca özetleyecek olursak, genç bir adam olan Mehmet, kağıt toplayarak geçimini sağlar. Onun bu hayattaki en büyük destekçisi ise Tahsin Baba’dır. Mehmet’in yaşamı, hayatına Ali adında 8 yaşındaki bir çocuğun girmesiyle bambaşka bir hal alır. Ali’yi ailesine kavuşturmaya çalışan Mehmet, bu sırada küçük çocukla arasında farklı bir bağ kurar. (beyazperde.com)

Bir 7. Koğuştaki Mucize filmi kadar aşırı dram içermese de yinede Kağıttan Hayatlar 1 saat 36 dakikalık bir dram filmi. Evet süresini bilerek yazıma ekledim çünkü son zamanlarda özellikle dizilerin uzunluklarından şikayet eden bizler için aslında kısa gibi görünen bir film fakat izlerken tam da tadında bırakıldığını anlıyorsunuz. İzleyiciye vermek istenilen mesaj, filmin konusu, sürükleyiciliği tam tadında bırakılmış.

Çağatay Ulusoy’a özellikle değinmek istiyorum ki Adını Feriha koydum dizisi ile gönülleri fethederken Medcezir ve İçerde dizileri ile fetih sonrası birde taht kurdu 🙂 Söylemeden geçemeyeceğim, kendisinin Delibal filmi de izlenmeye değer bir sinema filmidir. Bu filmde de yine oyunculuğunu konuşturmuş, her sahnede izleyiciyi içine çekmeyi başarmış. Ali ile yakınlığını öyle içten oynamış ki o kurdukları bağı iliklerinize kadar hissediyorsunuz film boyunca.

Diğer yandan yan rolde diğer başarılı bir isim Gonzi karakterini canlandıran Ersin Arıcı da filmde Kağıttan Hayatlar’ı, belki de Türkiye’de her sokağa çıktığımızda görmeye alışık olduğumuz ve bu alışık olmanın verdiği duygu ile (veya duygusuzluk demeliyim) oturup onların hayatlarını düşünmediğimiz, küçücük çocukların o kendi boyları kadar olan kağıt toplama arabalarına bakıp kafamızı çevirdiğimiz hayatları görmemizi sağlamış.  Film de ayrıca her çocukta ki anne sevgisinin, sokağa terkedilmişlik duygusu, bir gün annelerine kavuşacak olmanın umudu filmi bana göre en etkili kılan yanlardan biri olmuş.

Film müziklerine gelince… Gazapizm bence yine bu filme de damgasını vurmuş. Çöplük isimli şarkılarının çaldığı kısım da elinize telefonu alıp müziği aratmamak elde değil. Diğer yandan Müslüm Gürses’in İtirazım Var şarkısı, Adamlar grubunun Koca Yaşlı Şişko Dünya’sı, Neşet Ertaş’ın Yalan Dünya’sı ve finalde Selda Bağcan’ın Ağlama Anne adlı eseri bence efsane bir final yaptırmış filme.

Türk sineması gerçekten son yıllarda ürettiği dram, komedi, aksiyon filmleri ile çıtayı epey yükseltmeye başladı. Umarım bu yükseliş böyle devam eder ve film severler olarak bizlerde keyifle kaliteli filmler izlemeye devam ederiz.

 

 

MAVİ

MAVİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *