Altını Çizdiklerim

Çok merak ediyorum, bir kitabı onlarca kişi altını çizerek okusa ve bu elden ele dolaşarak, altı çizilerek
okunmaya devam etse acaba kitapta yine de altı çizilmemiş, bir gönüle dokunmamış cümle kalır mıydı?

İmkanım olsa sahaflardan fazlasıyla ikinci el kitap alıp okumak isterdim. Psikoloji benim özel ilgi
alanımdır bilen bilir. Stadyumlara gidip maç izlerken insanların gol anındaki sevinçlerini izlemek uğruna
çok golleri kaçırmışımdır. Her insan bambaşka gösterir gol sevincini. Kimi küfreder, kimi sevinçten
havaya zıplar, kimi sessizce el hareketi ile ‘’işte bu!’’sevinci yaşar. Düşünsenize koskoca statta insanlar
hiç tanımadığı birine sarılarak büyük sevinçler yaşıyor. İşte ikinci el kitaplar da öyle. Kitabı alıyorsunuz
elinize. Okuyan kişi kitabı kim bilir nerede okudu ve şuan siz yine kim bilir o kitabı alıp dünyanın
bilmem hangi şehrinde okumaya başlıyorsunuz. Tam bir yeri çizecekken aslında aynı duyguları hisseden
biri sizin yerinize o cümlelerin altını çizmiş. Sizinle aynı hisleri hissetmiş, aynı duyguları paylaşmış.
Kitabın sizden önceki okuyucusu hakkında tek bildiğiniz ilk sayfaya yazılıp sonradan okunmayacak
şekilde üstü çizilen bir isim ve soyad. Okuyucunun ne cinsiyeti belli, ne yaşı, ne işi ne de psikolojik
durumu. Ve siz o altı çizili cümleleri okudupunuz an dünyada en azından bir kişi ile aynı duyguyu
paylaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Herkesin kendi fikrini empoze etmeye çalıştığı, kendince
ayrık ot olan veya fikrini beğenmediği için yanlış olduğunu düşündüğü sesleri kısmaya çalıştığı bir
dünyada siz hiç tanımadığınız birisi ile aynı cümleyi okuyup aynı satırlarda hemfikir olup altını
çiziyorsunuz. O kadar da abartılacak bir olay değil canım, büyütme demeyin. Bence bu muazzam bir
şey.Hani Nazan Bekiroğlu demiş ya: ‘’Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, yaralarınızı emanet etmektir
bir bakıma.’’ diye.
Kitaplarda çizdiğimiz yerler aslında tam da yaralarımız, içimize dokunan, kalbimizden vuran veyahut
kulağıma küpe olsun dediklerimiz değil midir? İçi altı çizili cümlelerle dolu olan bir kitabı elinize alsanız,
sadece o çizili olan cümleleri okusanız emin olun okuyucu hakkında çok şey öğrenmiş olursunuz. Hiç
konuşmadan size yaşamının anahtarlarını teslim etmiştir artık. Benim olmuştur mesela bu düşünceyle
tanıdık veya tanımadık birisine kitabımı vermeden önce şöyle bir sayfalara göz atarım, çizdiğim yerleri
okurum tekrar.
Velhasıl, ikinci el kitap ne kıyafete benzer, ne de başka bir eşyaya. İkinci el kitap özeldir. Kıymet bilene
teslim etmek gerekir. Hiç tanımadığın birisinin ikinci el kitabını okumak da bu yüzden keyiflidir.
Tanımazsın, bilmezsin. Gizlilik bir bulmaca çözme hissi veriri o an. Okudukça çıkarımlar yapar hem
kitaptan keyif alırsın hem altını çizen hakkında ip uçları yakalayıp hiç tanımadığın biri ile aynı fikirde
olmanın veya zıt düşünmenin kavgasız gürültüsüz keyfine varırsın.

 

Altını Çizdiklerim / Mavi

MAVİ

MAVİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *