Belirsizlikler içinde yaşayıp bir dakika sonra ne olacağını bilmeyen ama deli gibi de merak eden insan evladıyız hepimiz.
Tarih boyunca bitmek bilmeyen ve zamana-mekana göre kendisini güncelleyen fallar diyarının insanları. İtiraf edin, hanginiz düşünmediniz bu işin sonu ne olacak acaba diye. Fal merakı kadınlarda daha çokmuş gibi görülse de erkekler de çok uzak kalamıyorlar. Yani merak cinsiyet ve milliyet ayırmaksızın biz insanoğlunun zaafı diyebiliriz.
Bizim toplumda kısaca falcı denip geçilse de kahinler ile ülke yöneten yöneticiler de görmüş insanlık tarihi. Yani öyle küçümseyip aman deyip kulak ardı edilecek bir konu değil.
Fallar da nereden çıktı şimdi. Bunca olaylar içinde yazacak konu mu bulamadın diyeceksiniz. E siz de haklısınız ama geçenlerde papatyalar ilişti gözüme. Can Yücel’in bile papatya falı bakıp üstüne üstlük bir de canım çiçeğe laf soktuğu papatya falları geldi aklıma. Hani diyor ya ”Sana da kırgınım papatya, bi ”seviyor” ‘u sığdıramadın onca yaprağına.” diye. Evet papatya falları da sanırım falların en masum olanı. İnananların bile uğruna kırk günü heba edebileceği, masumane falların en alt basamağı olur kendisi. Seviyor çıkarsa ne ala, sevmiyor çıkarsa bir daha…
Şimdi gelin biraz bu fal çeşitlerine göz gezdirelim..Kültürümüze yerleşmiş ve adı en çok geçen faldır, falların kralı kahve falı.. Kahveyi içip el alışkanlığı ile fincanı çeviriveririz. Her ne kadar fal baktıranın kırk gün ibadeti kabul olmaz dense de, insanımız çözümsüz kalır mı hiç… Amann bizimkisi de işte fala inanma falsız da kalma cinsinden bi alışkanlık der, en oralı olmayana bile fincanı ters çevirttiriverirler alimallah.
İnsanoğlunun zaafıdır fal dedik ya, başımıza ne gelirse hep bu meraktan gelir. İçtin kahveni sonra bir burukluk çöktü içine, eyvah dedin kahveyi içtik içmesine, kırk güne de razıyız amma kim bakacak şimdi falıma. Hiç üzülmeyin, günümüz insanı onun da bir çaresini buldu elbet. Yeter ki siz merakta kalmayın diye kahvenizi içip fincanınızın içini resim çekip bu iş için kurulan uygulamalara atıyorsunuz ve hemen falınız yorumlanıyor. İçinizden yok artık diyenler vardır illaki. Dertleri para kazanmak değil ki (!) Sakın yanlış anlamayın, yeter ki siz merakta kalmayın.
Evet, papatya falı dedik, kahve falı dedik.. Bitti mi? Bitmedi. Tarot falı, iskambil falı, su falı, yıldız haritası, isim analizleri…
Ah, bir İzmirli olarak Roman falcı teyzelerin ismini zikretmezsem bana darılırlar. Kordon boyu ilişkinizin adının ne olduğunun hiç önemi olmadan yan yana yürüyen bir erkek bir kadın görmeye görsünler. ”A be bakayım bi falına.” diye yaklaşır, önce çiçek satmaya çalışır, ardından konuyu merak illeti olan fallara bağlarlar. ”Kırmayasın bu güzel kızı” cümlesi ile erkeği kafalar, kızın yanında onu değersiz hissettirir ve kızın elini avucunun içine alıverir fal bakma niyetiyle. Sonrası mı.. Artık bir türlü gelmeyen o üç vakitten başlayıp, karşısındaki kişinin mutlu olabileceği tüm ”gelecekten haberleri” avucundan alıp işine gelen mutlu sözcüklerle beraber ağzın kulaklara vardığı kısımda bırakıverir ortaya. Sonrası artık gönlünden ne koparsa…
Atladığım fallar varsa haklarını helal etsin. Fal bakanın da baktıranın da kırk günü beni bağlamaz. Ben şööyleee üstten bir özet geçtim. Kulağımıza karpuz suyu kaçırdın, günahı boynuna demeden ben kaçayım…
Ah papatyalar, kapanışta yine geldiniz aklıma… Seviyor…Sevmiyor…
MAVİ
